15 Nisan 2019 Pazartesi



sözlerinde yeni yıkanmış saç yumuşaklığı var.
kara sarı bakışlarımda pembe çiçekler açtırırlar.
ölürdüm seni sevmeseydim.
ya söyleyemeseydim?

yavruağzı sandalların arasında dolaşıp
fırında unuttuğum keki hatırlarım.
söylediklerine kulaklarımı tıkayıp
dudaklarını okumaya çalışırım.

bin defa ağlarım deliliğime
yine sana koşar sarılırım.
ipek bir elbise sanırım kendimi, ya da
çok acı bakışlar atmış gözler gibi.

yılmadan çıktığın yokuşlar, tek başına
yaptığın aktarmalar, gece vakti ve ayazda.
ağlamadan yanmayı becerdiğin o anlar
canına sus dediğin, şimdi sırası değil.

anlatamamaktan dudaklarım kurudu.
çok zamandır dinleniyorum, terim kurudu.
bir sabah, battaniyem olsana
hava biraz soğuk da.

  göğsümdeki bu dingin ağrıyı nasıl tarif ederim bilmem. göz bebeklerimin sana bakınca aldığı maksimal büyüklüğü ölçemem. defalarca kez sonu...